Muse’un hikayesi İngiltere’nin Devon kasabasında başlıyor. Grubun üç üyesi de aynı dönemde bu küçük sıkıcı kasabaya göç etmişler. Can sıkıntısının neden olduğu bir arayış onları müziğe yönlendirmiş, bir anlamda Devon kasabası, Muse’un kuruluşunda büyük rol oynamıştı.
13 yaşlarında "Gothic Plague" adlı grubu kurmuş, 90’ların indie gruplarından parçalar seslendirmişlerdi. Bir süre sonra isimleri "Fixed Penalty" daha sonra da "Rocket Baby Dolls" olarak değişti. Bu zaman diliminde katıldıkları "Gruplar Yarışıyor" adlı yarışmada birincilik aldılar ve bu olay onlar için oldukça iyi bir motivasyon kaynağı oldu.
Yarışmada sahneye aşırı makyajlı bir şekilde, ’punk’ imajıyla çıkıp ortalığı birbirine katan grup üyeleri, kazanılan ödülle birlikte tanınmaya başladı. İlk desteklerini Amerika’dan aldılar. Radiohead’in The Bends albümünün yapımcısı olan John Leckie ile ilk albümünün kaydını yapan Muse’un bu çalışması, onlara NME Müzik Ödülleri’nde en iyi grup ödülünü getirdi. Bu arada Muse, yapı bakımından Radiohead’e benzetiliyordu. Bunun sebebi belki yapımcılarının ve tarzlarının aynı olmasıydı. Muse, Radiohead’den biraz daha sert bir üsluba sahipti. Solist Matthew Bellamy, bu konuyla ilgili görüşlerini şöyle açıklıyor:
"İnsanlar bu benzetmeyi karşılaştırma olarak yapıyor olabilirler. Ancak onları taklit ettiğimizi söylüyorlarsa bunu asla kabul etmem."
Ayrıca Bellamy’nin, Radiohead’in beyni Thom Yorke ile aynı müziklerden etkilendiği biliniyor. Nina Simone ve Jeff Buckley’le de... Grubun Radiohead’den etkilendiği bir gerçek. "Benim hayatım Creep’i dinlediğim gün kaydı, elbette sesimi onun gibi eğitmeye çalıştım; çünkü onun gibi söylemek istiyordum." diyor Matthew. Radiohead’e benzetilmelerini bir yana bırakalım, Muse Showbiz’i destekleyen bir turneye katılmış ve kariyerlerinin ilk büyük başarısını elde etmişler. Amerika konserlerinde ise Red Hot Chili Peppers ve Foo Fighters, Muse’u alt grup olarak çıkartmak istemiş.
Albüm 1 milyona yakın satmış. Grup başta İngiltere olmak üzere Avrupa’dan Japonya’ya kadar geniş bir hayran kitlesi kazanmış. Showbiz’i izleyen yoğun turne programı, başta solist Matthew Bellamy olmak üzere tüm grup için bir dönüm noktası olmuş. Örneğin Matthew’ın sessiz, sakin görünen kişiliğinin, Devon kasabasının sıkıcılığının etkisinden başka birşey olmadığı anlaşılmış. Matthew Showbiz’den sonra kendisinden beklenmeyecek davranışlarda bulunup çılgınca yaşayarak eski çevresini de yitirmeye başlamış.
Yeni albüm Origin Of The Symmetry, tarz olarak Showbiz’i andırıyor. Ancak daha sert göründüğü de bir gerçek. Bunun yanında albümde kazanılan tecrübenin etkileri de görünüyor. Mutlaka dinlenilmesi gereken bu başarılı albüm, Newborn, Bliss, Plug In Baby, Darkshines gibi oldukça kaliteli parçalar içeriyor.
Anasayfa 
Ptsi Kas. 13 2006, 16:34
